09.12.2022 Cuma

SOSYAL ANKSİYETE BOZUKLUĞU (SOSYAL FOBİ) NEDİR?

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişilerin sosyal yaşantıları içerisindeyken başkaları tarafından kontrol ediliyormuş ve izleniyormuş




Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nedir?

Sosyal anksiyete bozukluğu, kişilerin sosyal yaşantıları içerisindeyken başkaları tarafından kontrol ediliyormuş ve izleniyormuş gibi hissettikleri psikolojik bir rahatsızlıktır. Bu rahatsızlık, kişilerin sosyal hayatlarını oldukça negatif etkilemektedir çünkü kronik bir rahatsızlıktır. Sosyal anksiyete bozukluğu olan kişilerde, göz önünde olmak, toplum önünde konuşma yapmak, kalabalık ortamlarda bulunmak, ikili insan ilişkilerini yürütmek oldukça zordur. Devamlı olarak yargılanıp eleştiriye maruz kalacağını düşünen hastalar, kendilerini toplumdan izole edip, yalnızlığa sürüklemektedir. Tabi bu durumda zamanla kişiyi yalnızlaştırarak, depresyona ve stresli olma durumuna itecektir.

 

Kalabalık ortamlarda fazla gergin olan sosyal anksiyete bozukluğuna sahip olan kişiler, oldukları kişi gibi davranamazlar. Hareketlerine, söylemlerine, jest ve mimiklerine normalden çok daha fazla dikkat etmeye çalışırlar ve bu durum onları asıl yapılmak istenen işten uzaklaştırır. Mesela, şirketin karlılığı hakkında bir sunum yapacak olan sosyal anksiyete sahibi kişide, rakamları sık sık yanlış okumak, el ve ayağı devamlı sallamak, terleme, kekeleme gibi davranışlar gözlemlenebilir.

 

Sosyal Anksiyete Bozukluğu Neden Oluşur?

Diğer tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi sosyal anksiyete bozukluğunun da altında yatan farklı farklı birçok sebep bulunmaktadır fakat en belirgin olanı çocukluk döneminden gelen travmalardır. Çocukluk travmaları, psikolojik birçok rahatsızlığın ana kaynağıdır. Bu sebeple, çocuk sahibi olan ebeveynlerin, çocukları ile olan iletişimlerini arttırmak yönünde çalışmaları, gerekirse eğitimlere katılmaları, uzman bir psikologdan destek almaları gerekmektedir.

 

Çocukluk döneminde, baskın anne-baba ile yetişen çocuklar kendi iç dünyalarına sığınır ve onlardan uzak kalmaya çalışır. Bu durum çocuklarda hem yalnız olmayı istemeyi hem de özgüven eksikliği oluşturmaktadır. Özgüveni eksik büyüyen ve yetişen çocuklar zamanda bu durumu insanlardan kaçarak, kalabalıklardan hoşlanmayarak, kendi iç dünyalarına dönüp orada kendilerine bir evren yaratarak hayatlarını sürdürürler. Bu durum zamanla, yetişkinlik ile de birlikte sosyal anksiyete bozukluğuna dönüşür. Ayrıca çoğunlukla çocuğun birlikte büyüdüğü kişilerde ve ebeveynlerinde sosyal anksiyete bozukluğu var ise kalıtımsal olarak çocuklarda da sosyal anksiyete bozukluğu görülmektedir.

 

Sosyal anksiyete bozukluğuna sahip olmak için illa ki çocukluk döneminden sahip olduğumuz negatif bir tecrübeye sahip olmamız gerekmez. Hali hazırda bulunduğumuz dönemde yaşanılan olumsuz bir tecrübe ile anksiyete tetiklenebilir ve bu durum hastalığın başlangıcı olabilir. Örnek olarak, şirketi için üst yönetimin önünde çok önemli olan bir sunumu yapacak olan kişi, devamlı olarak olumsuz eleştirilere maruz kalır ve küçük düşürülürse o kişide daha sonradan topluluk önünde korkusu oluşmaya başlamaktadır. Birey kendi iç dünyasında bu durumu içselleştirerek gelecek hayatında topluluklardan kaçmanın önünü açabilir.

 

Bir diğer önemli tetikleyici ise, şiddete maruz kalan veya muhatap olan çocuklar ve bireylerdir. Şiddet hem bulunduğu ortamdaki kişilere hem uygulanan kişiye büyük yıkımlar yaratmaktadır. Şiddetin her türünün yarattığı birçok problemden bir tanesi sosyal anksiyete bozukluğudur. Aşağılanmış, gururu kırılmış, belki fiziksel hasar görmüş kişilerde özgüven eksikliği ile birlikte oluşan sosyal anksiyete bozukluğu kişilerin hayatlarını oldukça olumsuz etkilemekte hatta bazen devam etmelerini tamamen engellemektedir.

 

Fiziksel özellikler ve dış görünüş ise bir diğer sosyal anksiyete bozukluğu sebebidir. Hastalıklar, ilaçlar sebebi ile veya kalıtımsal olarak fiziksel özelliklerinden memnun olmayan kişilerde yalnızlığa doğru yürünen bir yol vardır. O yol kişilerin toplumdan kendini soyutlama yolculuğudur. İnsan içinde olmayacağı için yargılanmayacağını, utanmayacağını düşünen bireyler, eksik gördükleri yanlarını bu şekilde kapatmayı seçmektedir.

 

Sosyal Anksiyete Sahibi Olduğunuzu Anlamanın Yolları

  1. Toplantılarda ve sunumlarda konuşması olmaktan kaçarsınız.
  2. Sinema, tiyatro, maç gibi etkinliklerde bulunmaktan yerine evde televizyon karşısında olmayı tercih edersiniz.
  3. Evde bulunmaktan aşırı derecede keyif alır, aylarca evden çıkmadan yaşayabilirsiniz.
  4. Toplum içerisinde olmak zorunda olduğunuz zaman fazla stres altında hissedersiniz hatta bazı zamanlar karın ağrısı, mide bulantısı, baş dönmesi gibi durumlar yaşanabilir.
  5. İleri seviye durumlarda, stresin yüksek olduğu anlarda gerginlikten intihar etmeyi düşünebilirsiniz.
  6. Problemlerden kaçmak için bağımlılık yapan maddeleri kullanmaya başlamış veya başlayacak olabilirsiniz.
  7. Kişiler sizi eleştirmeye başladığı zaman veya yorum aldığınız zamanlarda fazla duygusal yaklaşım sergileyip, ağlıyor olabilirsiniz.
  8. Geri planda kaldığınız ve kendinizi gösteremediğiniz için gelen kariyer başarısızlığı yaşayabilirsiniz.
  9. Etrafınızda hep yıllardan beri tanıdığınız insanlar var ise, yeni insanlarla tanışamıyor ikili ilişkiler kuramıyor olabilirsiniz.

 

Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Öncelikle denenecek her tedaviden önce uzman bir psikologdan yardım alınması gerektiği bilinmelidir. Psikologlar ihtiyaç durumunda ilaç tedavisi, psikoterapi yöntemi ile hastayı tedavi edebilmektedir. Önemli olan tedaviye olan bağlılık ve doktor ile olan şeffaf iletişimdir. Bilişsel davranışçı terapi yöntemi ile oldukça yüksek oranda bir başarılı tedavi yüzdesi gözlemlenmiştir. Bunların dışında bireyler kendileri neler yapabilir kısmına odaklanacak olursanız;

  • Düşüncelerin berraklaşması ve karmaşadan kurtulabilmesi için günlük tutulabilir.
  • Bireyler enerjisini nereye daha çok aktaracağını belirleyerek, bıkkınlık durumundan uzaklaşabilir. Zamanın ve enerjinin daha dikkatli yönetilmesi kişileri kaygıdan uzaklaştırır.
  • Günlük hayatta yaşanan problemlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda yazarak devam etmek faydalı olabilir. Somut olarak görülecek olan problemleri çözmek için çözüm yolları aramak ve problemleri çözüp listeye bir tik atmak kaygıyı azaltan durumlardan bir tanesidir.
  • Sigara, alkol, uyuşturucu gibi maddelerden uzak durmak ve eğer bir bağımlılık var ise bundan kurtulmak için adım atmak kişiye içsel huzur ve denge yaşatacağı için sosyal anksiyete bozukluğundan uzaklaştıracaktır.

 

EN ÇOK OKUNAN MAKALELERİMİZ

ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

TOKSİK İLİŞKİ NASIL YÖNETİLİR?

ŞİDDETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

PSİKOLOG TERCİHİ NEYE GÖRE YAPILIR?

BAKIRKÖY AİLE TERAPİSİ



Benzer İçerikler