Pasif agresif bozukluğu, hayatın koşuşturma sırasında sosyal olmanın, hayatta kalmak için sürekli olarak çalışmanın, duyguları, düşünceleri ve ihtiyaçları ifade ederek günlük yaşamda kullanmamızı gerektirir. Toplum içerisinde belirlenen hakların yanında bireysel haklar kişi tarafından bilinir ve gerektiği durumlarda bu haklarla savunma yapabilir. Toplumda, bireyin en ideal yolu güvenli davranış biçimdir. Güvenli davranışları hayatında kullanan kişilerin ihtiyaçlarını, isteklerini ve duygularını olumlu ya da olumsuz bir dille ifade eder. Birey neyi yapıp neyi yapamayacağını ve sorumluluklarının belirler, yapamayacağı ifadelerin ve davranışları rahatlıkla çevresine belli edebilir. Pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireylerin sergilediği davranışlar, güvenli şekilde ifade edemez, duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını, duygu düşüncelerini çevresine karşı saklarlar. Dolaylı yollardan ifadelerini imalarla belli etmeyi tercih eder. Bazı olaylarda sadece ‘Hayır’ diyerek durumu çözebilecekleri basit konularda bile kabul etmiş ve uyum sağlamış gibi görünüp daha sonra işi sabote etmeye daha yatkın olurlar. Pasif agresif kişilik bozukluğu için bireyin iç dünyasında agresif duygular ya da düşünceler barındırmaktadır. Fakat agresif duygu durumlarında ve düşüncelerin dışavurumu olumsuz veya pasif şekillerde yaşanır. Yapılan çalışmalarda pasif agresif bozukluğu yaşayan kişilerin, çocukluk dönemlerinde aileleri tarafından ihmal edilmesi, ailelerin kararsız davranışlarına maruz kaldığına yönelik sonuçlar elde edilmiştir. Yaşanan kızgınlık duygusunu ifade edemediği için kızgınlık duyguları diğer insanlara oranlar daha fazla olur.
Pasif agresif kişilik bozukluğu, psikolojide görülen en yaygın kişilik bozuklukları arasında yer alır. Bu tarz kişilik bozukluğunun temel sebepleri, kişinin çocukluk döneminde yaşadığı olumsuz durumların, bilinçdışına yerleşen agresif duygularla başa etme yönteminin yanlış olmasına dayanır. Öfke birikimi yaşan kişinin duygusunu yeterli seviyede dışarı boşaltamadığında ya bastırır ya da dolaylı yollarla ortaya koyacaktır.
Öfke duygusunun ifade edemeyen bireyin, içinden atamadığı kızgınlık ve kırgınlık duygularına yenik düşer ve pasif agresyon ile duygularını dışa vurmaya çalışır. Psikiyatrist ve psikologların negatif bozukluğu olarak da adlandırılan pasif agresif kişilik, hayır cevabını dolaylı yollardan ifade eden veya hiçbir zaman hayır dememesi durumunda bir şekilde kaçan davranışlar gösterir. İnsanlara kızgınlıklarını ifade etmenin farklı veya dolaylı yolları tercih ederler.
Olumsuz durumlarda sorunları dışsallaştırma eğilimi gösterebilir. Bu sebeple sorunlarla başa çıkmaya çalışma, sorunların başkalarından kaynaklandığına dair diretmelere dönüşebilir. Bir taraftan bu tarz bağımlı özellikler gösterirken diğer yönden girişimcilik arasında kararsızlık yaşanabilir. Pasif agresif kişilik bozukluğu, olumsuz duygular hakkında açıkça konuşmak yerine farklı ve dolaylı yollarla kendini ifade etmeye çalışır.
Pasif saldırganlık ifadesini kullanan bir kişi kırgınlık, kızgınlık ya da hüsrana uğradığını hisseder. Hoş, neşeli veya tarafsız duygularla davranışlarını gösterebilir. Daha sonrasında gerçekte nasıl hissettiklerini göstermenin dolaylı yollarını kullanırlar. Pasif agresif saldırganlık, akıl hastalığı olarak nitelendirilmez. Fakat zihinsel sağlık sıkıntısı olan insanlar çoğunlukla bu şekilde davranmaya eğimlidir.
Pasif agresif kişilik bozukluğu örnekleri, belirli davranışlar arasında saldırganlık içeren övgü sözleri içerisinde iğneleyici şakalar, otorite sahiplerinin taleplerine karşı direnç gösterme, somurtkan, düşmanca veya somurtkan bir tutum sergileyebilir. Günlük yaşamda yaygın olarak görülen bazı örnekler şunlardır,
İltifatlar pasif agresif kişilik bozukluğu olan bireylerde, duygu ve düşüncelerini belirgin şekilde ifade etmek yerine karşısındaki insanlara karşı incitme ya da kafalarını karıştırmak için tasarlanmış ifadeleri tercih eder. Bu tarz ifadeler iltifatlarla daha çok kendini belli etmektedir. Pasif agresif kişilik bozukluğu kişilerde, üslubu her ne kadar pozitif gibi görünse de ifadelerinde saklı bir hakaret mevcuttur. Bu iltifatlar aslında kişiye yönelik pasif saldırganlık ifadeleri kullanmaktadır.
İğneleyici sözler ve şakalar, pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişilerde saldırganlıklarını ifade etmek için çoğunlukla alaycı sözler kullanır. Genellikle olumsuz düşüncelerini alaycılıkla örterek kendini ifade eder. Duygularını örterek sadece şaka yaptıklarını söylerler.
Dolaylı reddetme, kişiye ‘Hayır’ demek yerine istek ve taleplerini karşılamamayı ya da erteleyerek ifade etmeye çalışırlar. Örneğin ev arkadaşının herhangi bir ev işini yapmasını istediği zaman ‘Hayır’ demediği halde o görevi yerine getirmemesi çoğunlukla görülen bir durumdur. Elbette her zaman bu tarz olaylar kötücül bir niyet olmaz. Sadece tembellik ya da ertelemesinde kaynaklı da olabilir.
Sessiz muamele, genel olarak tartışmalarda veya belirli konularda anlaşmaya varılmayacak bir şey yaptıklarını anlamaları için bu ifadeyi kullanabilirler. Bu tarz davranışlar açık bir şekilde sorunlardan kaçınmak amacıyla yapılır. Tartışma esnasında pasif agresif bozukluğu sergileyen kişinin yanıt vermemesi veya tepki göstermemesi ile karşılaşılır.
Pasif agresif kişilik bozukluğu nasıl davranılmalı çocuklukta gelen ve davranışları otomatik hale gelmiş kişinin genel olarak savunma mekanizmasını desteklediği için bu tarz genel tutumlar kolay değişmeyeceğinden dolayı bu tutumların kabullenilmesi gereklidir. İş hayatını ve ilişkilerine karşı çok yansıyan problemlerde bu kişilerin profesyonel yardım alması daha olumlu yönde etkileyecektir.
Pasif agresif kişilik bozukluğu sergileyen kişilere karşı direkt ve açık olunması gereklidir. En çok şeffaf uygulamaların olmadığı, kuralların net ve sınırlandırılmadığı ortamlarda daha çok ifadelerini belli ederler. Olumsuz bir olayla sonuçlanan durumlarda, kişiye net geribildirim verilmelidir. Suçlayıcı veya çözüm içermeyen ifadeler yerine daha net bir ifade ile yaklaşılması kişinin kabullenmesi için daha iyi bir yöntem olacaktır.
Pasif agresif kişilik bozukluğu olan kişilerde kızgınlık, pişmanlık veya alınganlık gösterirler. Sorunlarla veya suçlu hissettikleri kişilerle yüzleşmekten kaçınırlar. Kırgınlık, kızgınlık gibi duyguları direkt ifade etmek yerine, dolaylı yöntemlerle kendilerini ifade ederler. Her türlü durumda hayal kırıklığına uğrayabileceklerinin kaygısını yaşarlar.
Sıklıkla bir durum karşısında yanlış anlaşıldığını ve şanssız olduklarına dair düşüncelere kapılırlar. Otorite sahibi kişiler tarafından verilen görevleri unutma, erteleme gibi davranışlar sergilerler. Sürekli olarak eleştirme veya küçümsemeye çalışırlar. Öfkeli veya saldırgan davranışlarda bulunurken bir taraftan bu davranışları için pişmanlık duyarlar. Olaylara karşı çoğunlukla kendilerini yorgun ve bezgin hissederler.
Pasif agresif kişilik bozukluğu tedavisi, kişinin düşünce, davranış, alışkanlık ve duygularını değiştirmek için uzun süreli olarak psikoterapi programı uygulanmalıdır. Kökleşmiş davranışların, bakış açısı ve olaylara karşı yaklaşımını, ilişki dinamikleri program sırasında sıklıkla konuşulmalıdır. Kişinin tedaviye karşı istekli olarak katılması, çava sarf etmesi, sorun yaşadığı konularda sorumluluklarını üstlenmesi, tedavi sürecinde biraz daha kısa zaman alır. İnsanlara karşı şikâyet etme eyleminde bulunma isteği, yaşadıkları problemlerin kendinden kaynaklı olduğunu düşünmeye pek meyilli olmazlar. Bu sebeple tedavi süreci çoğu zaman uzatılabilir. Yaptıklarının farkında olan ve tedavi olmak isteyen hastaların iyileşme aşaması ise daha kolay ve kısa sürer. Hastanın agresif tavırlara karşı eğilimi söz konusu ise derin nefes meditasyonu ile hastanın daha rahat hissetmesine yardımcı olacaktır. Olaylara karşı düşünme yollarının değiştirilmesi yeniden yapılandırması, hastanın günlük yaşamında çevresine karşı daha pozitif yaklaşmasını sağlar.
EN ÇOK OKUNAN MAKALELERİMİZ
TOKSİK İLİŞKİ NASIL YÖNETİLİR?
ŞİDDETİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
PSİKOLOG TERCİHİ NEYE GÖRE YAPILIR?